Adalet Bakanı Tunç: “Bugüne Kadar 26 Kişi Şüpheli, 241 Kişi Tanık Olmak Üzere Toplam 267 Kişinin İfadesi Alınmıştır”
Diyarbakır’a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile birlikte Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın kabrini ziyaret etti. Bakanlar, daha sonra Diyarbakır Valiliği’ne geçerek değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmanın büyük bir titizlikle sürdüğünü söyledi. “Bugün burada bulunmamızın en önemli nedeni, Narin kızımıza bu caniliği yapanların, katil ya da katillerin en ağır cezayla cezalandırılmasının takipçisi olmak, olayı en ince detayına kadar açıklığa kavuşturmaktır” diyen Bakan Tunç, “Bütün kuruluşlarımız süreci yakından takip ediyor. Caniler hesap verinceye kadar elimiz, gözümüz ve yüreğimiz burada olacak. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma büyük bir hassasiyetle sürdürülmektedir. Bu elim olayın aydınlatılması, adaletin tam ve eksiksiz biçimde yerini bulması için tüm deliller, bulgular ve tanık ifadeleri, son derece dikkatli bir şekilde toplanmakta, incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Fail veya faillerin en hızlı biçimde ortaya çıkartılması için ne gerekiyorsa yapılmaktadır" dedi.
Kendilerine gelen ihbar üzerine hemen harekete geçtiklerini aktaran Bakan Tunç, “21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır ili Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde ikamet eden Narin kızımızın eve dönüş yolunda saat 15.15 sıralarında dört arkadaşını takip ederek eve doğru yola çıktığı son görüntüsüdür. Sonrasında kendisinden bir daha haber alınamamıştır. 21 Ağustos 2024 tarihinde saat 20.15’te Jandarma Komutanlığı, saat 20.50’de de 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak kayıp ihbarı üzerine soruşturma işlemlerine ve arama işlemlerine hızlı bir şekilde başlanmıştır. 4 bin 656 personel, 23 dedektör köpek, 172 araç, 2 helikopter, 64 dron, 1 İHA, 5 yeraltı görüntüleme cihazı ile karadan ve havadan toplam 75 kilometrekare alan İl Jandarma Sualtı Arama Kurtarma Timi, Dicle Üniversitesi ve AFAD dalgıçlarından toplam 60 personel ile 8 dere, 5 gölet, 21 su kuyusu ve 49 kilometre su kanalı aranmıştır. 51’i jandarma, 11’i polis bölgesi olmak üzere 62 ev ve 24 metruk binada adli arama yapılmıştır. 20 PTS noktası ile 137 kamera incelenmiştir" diye konuştu.
22 şüphelinin yarın mahkemeye çıkartılacağını kaydeden Bakan Tunç, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugüne kadar 26 kişi şüpheli, 241 kişi tanık olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran 2 Eylül tarihinde, komşusu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül günü çıkartıldıkları mahkemece beden ve ruh sağlığı bakımından kendisini koruyamayacak durumda olan ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından tutuklanmışlardır. 22 şüpheli halen gözaltında olup, yarın Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edileceklerdir."
"Adli Tıp Kurumu’ndan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir"
Narin’in kesin ölüm nedeninin Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek sonuçlarla belirleneceğini vurgulayan Bakan Tunç, “Van Kriminal Daire Başkanlığınca olayda kullanıldığı değerlendirilen araçlar üzerinde olay yerinden alınan örneklerle birlikte kimyasal inceleme raporu beklenmektedir. Olay yerinden elde edilen sıvap, pet şişe, toprak, balçık, taş parçaları üzerinde Van Jandarma Kriminal Labarutuvar sonuçları da beklenmektedir. HTS kayıtları ve BAS istasyon bilgileri ile alınan beyanlar üzerinde karşılaştırmalı delil toplama işlemlerine titizlikle devam edilmektedir. HTS, KGYS ve diğer kamera kayıtları üzerinde Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünce kapsamlı bir inceleme ve raporlama işlemleri de devam etmektedir. Narin kızımızdan alınan doku örneklerinin bir kısmı Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı, daha ileri tetkik gerektiğinden diğer kısımlar İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve incelemeler devam etmektedir. Adli Tıp Kurumundan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir" şeklinde konuştu.
Bazı basın-yayın organları ile sosyal medya mecralarında yayılan yanlış bilgilere itibar edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Tunç, “Dosya hakkında gizlilik kararı bulunmakta olup, soruşturma Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca tüm yönleriyle ve titizlikle yürütülmektedir. Bu süreçte kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi sadece yetkili merciler tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla resmi makamlarımızın açıklamaları dışında yayılan spekülatif bilgilere itibar edilememesi, adaletin tecelli etmesi açısından büyük önem arz etmektedir" şeklinde konuştu.