Her Yıl Aynı Gün Acılar Tazeleniyor
Büyük yıkımlara sebep olan 12 Kasım 1999 Düzce Depremi'nin üzerinden 23 yıl geçti. Merkez üssü Kaynaşlı olan 7,2 büyüklüğündeki depreme evlerinde yakalanan Şennur Öksüz, 4 katlı binanın yıkılmasıyla 2 kuzenini kaybetti. Oturduğu ikinci kattaki dairenin balkonundan atlayarak sağ kurtulan Öksüz, o acı günü, aradan yıllar geçmesine rağmen unutamıyor.
"Her yer mahşer yeri gibiydi"
Binanın birinci katında amcasının kızının yaşadığını söyleyen Öksüz, "4 katlı bir binamız vardı. Giriş katta amcamın kızı oturuyordu, o vefat etti. Bizde evdeydik. Çok ağır bir ses duyduk ve sonrasında bir anda ne olduğunu anlayamadık. 2. katta oturuyorduk. Ev birinci kat olmuştu. Balkondan dışarı çıktık. Bir baktık ki her yer mahşer yeri gibiydi. Amcamın kızlarından bir tanesi zehirlenerek vefat etti. Diğeri ile de konuşuyorduk. 'Ablam burada ama sesini duyamıyorum, benimle konuşmuyor, çok korkuyorum' diyordu. Birileri yardıma geldi ve onu oradan çıkarttılar. Daha sonra hastaneye kaldırdılar ve ikisinin de hayatını kaybettiğini öğrendik. Çok ağır ve çok uzun bir geceydi. Her deprem duyduğumuzda, enkaz altında kalanları izlediğimiz de tüylerimiz diken diken oluyor" dedi.
"Komşumuzun çocuğu afet eğitimi almış"
Depremin ardından binanın artçılar dolayısıyla zaman zaman sallandığını, bu sebeple enkaz altında kalan kuzenlerine yardım eli uzatamadıklarını ifade eden Öksüz, "Depremden sonra evde çok kısa kaldık, belki de 2-3 dakika durmuştuk. Ama artçılar devam ettiği için bina sürekli sallanıyordu. Biz binaya yaklaşamıyorduk, sallandıkça biz geri kaçıyorduk. Komşumuzun çocuğu afet eğitimi almıştı, o geldi yardımcı oldu. Binanın altına giriyorlardı. Biz dışarıdan 'Girmeyin, bina sallanıyor' diyorduk" diye konuştu.
"Deprem haberi aldığımda aklıma 12 Kasım aklıma geliyor"
Her meydana gelen depremde aklına 12 Kasım'ın geldiğini, bugünü asla unutamadığını kaydeden Öksüz, "O gün çok imkansızlıklar vardı. Depremden çocuklar, insanlar çıktığı zaman aynı onların yaşadıklarını ben de yaşıyorum. Bitmeyen uzun bir geceydi, sabah olmamıştı. Her yerde patlamalar vardı, depremler olmuştu. Çok kötü hissediyorum. Yakın bir zamanda Düzce'de deprem olmuştu. Ben çok panik olmuştum. 'Acaba ne oldu? Kaynaşlı yıkıldı mı?' diye düşünmüştüm. Çok ağır bir travma bu. Bizde çok ağır travma yaşamıştık. Ben unutmadım. O zamanlar hatırlıyorum arabanın kasasında kalmıştık. Babam bronşit olmuştu. Soğuktu, kalacak yer yoktu. Çok uzun süre bir kasada kaldık. Unutmadım çok acı, Allah bir daha göstermesin" şeklinde konuştu.