Tunceli’de Munzur Bakım Evi Çalışanlarından Haklı Fesih Başvurusu
İşçiler, çalışma koşullarına karşı geçen gün işe gitmeyerek bir protesto gerçekleştirdiler. Bu durum üzerine Aile Sosyal Politikalar İl Müdürü, çalışanlarla bir araya gelerek sorunlarını dinleyeceğini belirtti. Ancak bir haftalık süreçte sorunların çözüme kavuşturulmadığı bildirildi. İşçiler, bu süre zarfında Türk İş’e bağlı Sağlık İş Sendikası’nda örgütlenerek yetki aldılar. Ancak sendikalaşmanın ardından işverenin üzerlerinde baskıyı artırdığı iddiaları ortaya atıldı. Bir işçi, “Bir arkadaşımızın askeri personel olan babasını arayarak ‘Kızın terör örgütünün sendikasına üye olmuş’ diyerek istifaya zorladılar,” dedi.
Bir başka işçi, patronun sürekli olarak çalışanları kışkırtıldıkları konusunda aşağılayıcı ifadeler kullandığını belirtti. “Sanki kendi kararlarımızı veremiyormuşuz gibi bir yaklaşım sergiliyor. Haklarımızı aramamıza tahammül dahi edemiyorlar,” şeklinde konuştu.
Uzun süredir işçilerin belirli dönemlerde hastaneye gönderilerek sağlık raporu aldıklarını söyleyen bir çalışan, “İşler biraz azalınca birkaç arkadaşımıza ‘Yarından itibaren rapor alacaksınız’ diyerek hastaneye göndermekteydi. Bu şekilde, rapor alan işçilerin ücretinin bir kısmını SGK’ya ödetmiş oluyordu,” dedi.
Bir başka işçi, kurumun kimlik bilgilerini izinsiz paylaştığını ifade etti. “Kocaeli’de bir şirketin projesi kapsamında bizim kimlik bilgilerimizle eğitim aldığımızı iddia ederek para almışlar. Geçenlerde hepimizi Emniyet’ten ifadeye çağırdılar ve orada da şikayetçi olduk,” diye belirtti.
Sendikalaşmanın ardından işyerinde baskıların arttığını belirten bir işçi, “Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Sürekli bir gerginlik içindeydik ve işten çıkarmaya yönelik planlar yapılıyordu. Burada kalmak artık dayanılmaz hale geldiği için haklı fesih gerekçelerimizi sunarak işten ayrıldık,” dedi.
Bir başka işçi, altı kişinin Kod 46 ile işten çıkarıldığını ifade ederek, “Bizi yüz kızartıcı suç işlemekle itham ediyorlar. Hak aramayı yüz kızartıcı bir suç olarak gösteriyorlar. Bu duruma karşı dava açacağız ve Tunceli’deki kurumlara giderek haksızlığımızı anlatacağız,” şeklinde konuştu.
Tunceli’deki bu olaylar, işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve haklarının korunması adına önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Çalışanların taleplerinin dikkate alınması ve sosyal adaletin sağlanması için mücadeleleri sürecek gibi görünüyor.