Prof. Dr. Naci Görür: Deprem Sorununu Çözmek İçin Anlayış Değişmeli

6 Şubat depremlerinin yıl dönümüne yaklaşılırken, Elazığlı yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, deprem güvenliği konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Depremlerin yalnızca yapısal önlemlerle kontrol altına alınamayacağını belirten Görür, deprem dirençli kentlerin oluşturulması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, depremlerle mücadelede mevcut yöntemlerin yetersiz kaldığını ifade etti. Depremlerin tekrarlanacağını hatırlatan Görür, yalnızca yapı güvenliğine odaklanmanın çözüm olmayacağını dile getirerek şu görüşleri paylaştı: “Bugünkü anlayışla her şey tamamlansa bile deprem sorunu bitmez. Depremler ebediyen devam edecek. Biz olmasak da çocuklarımız ve gelecek nesiller bu acıları yaşamaya devam edecek. Bu kısır döngüyü kırmanın tek yolu, deprem dirençli kentler inşa etmektir.” Prof. Dr. Görür, depremin doğal bir olgu olduğunu, ancak etkilerinin büyük ölçüde azaltılabileceğini ifade etti. Gelişmiş ülkelerdeki başarılı örneklerden bahseden Görür, büyük depremlerin bile düşük hasarlarla atlatılabildiğini belirtti. Deprem dirençli kentlerin temel unsurlarına değinen Görür, bu kentlerin altyapı, yapı stoku, çevre ve ekonomiyi kapsayan bütüncül bir anlayışla yönetilmesi gerektiğini söyledi. Görür, açıklamalarında halka da seslenerek, yöneticilerden deprem dirençli kentler oluşturulmasını talep etmelerini istedi. Şu ifadeleri kullandı: “Deprem dirençli kentler, büyük depremleri minimum hasarla atlatan şehirlerdir. Bu, sadece binaların sağlam yapılmasıyla değil, kent yönetiminin eğitim, bilim ve teknolojiyi merkeze alarak kapsamlı bir strateji geliştirmesiyle mümkün olur. Halkın bu konuda yöneticilere baskı yapması şarttır.” Elazığlı yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, deprem güvenliği konusunda farkındalığın artırılması ve gerekli adımların bir an önce atılması gerektiğini belirterek, tüm vatandaşları bu konuda duyarlı olmaya davet etti. Görür’e göre, deprem dirençli kentler oluşturulmadan, gelecekte yaşanacak afetlerin yıkıcı etkilerinden kurtulmak mümkün olmayacak.